Bizi etkileyen çoğu şeyi çoğu zaman fark etmiyoruz veya alışıyoruz böylece fark etmemeye de başlıyoruz. Onay verdiğimiz her şey için gerçekten ikna oluyor muyuz ? Günlük Hayatta verdiğimiz kararların arkasında bu kararları etkileyen sebepler nasıl ve kimler tarafından yönlendiriliyor ?
Kendi algısını yönetemeyenlerin algısı başkaları tarafından mutlaka yönetiliyor.
Åžunun farkında olmalıyız ki aynı topluluk içinde bulunduÄŸumuz insanlarla ortak paylaşımlarımız ve zevklerimiz bir olsa bile aynı fikirlerde uzlaÅŸmak zorunda deÄŸiliz hatta uzlaÅŸmaya çalışmak zorunda da deÄŸiliz. Topluluklardaki insanların birbirlerini sevmelerinin sonucu aynı kararı vermek zorunda hissetmek olmamalı bu, yeni fikirlerin oluÅŸmasına ve yeni kararların alınmasına da engel olabilir. Basit olarak ” İnanmak ” ve ” Farkında olmak ” iki kavramın bilincinde olmayı hiç aklımızdan çıkartmamalıyız öyleyse. Bystander etkisi der ki ” YaÅŸadığın devrin kölesi olma diye çalışan o kadar çok bilim insanı var ki , yapman gereken tek ÅŸey okumak,anlamak ; bir tarikat liderine inanmak deÄŸil.