SAYIN CUMHURBAÅžKANI’NIN 13 MART 2017 TARİHLİ ATV-A HABER KANALLARINDAKİ ORTAK YAYINDA TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ’Nİ VE BİRLİK BAÅžKANI’NI HEDEF ALAN KONUÅžMASINA CEVABIMIZDIR.
Halk adına demokrasi ve hukukun üstünlüğünü hakim kılmak Türkiye Barolar Birliği ve Baroların varlık sebebidir.
Bu çerçevede Anayasa değişikliği konusunda halkı bilgilendirme ve görüşünü ifade etme Türkiye Barolar Birliği ve Baroların yasal görevi ve halkımıza borcudur. Halkımıza karşı bu görevi yerine getirirken hiçbir kurum ve kişiden talimat almadığımız gibi hiçbir engellemeden, tehditten yılmayacağız, korkmayacağız.
Yalova Barosu olarak aşağıda Türkiye Barolar Birliği Başkanımız Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’nun açıklamalarının arkasında ve çalışmalarında kendisi ile omuz omuza olduğumuzu tüm halkımıza saygılarımızla duyururuz.
Av. Hakan GERGEROÄžLU
Yalova Barosu Başkanı
Türkiye Barolar BirliÄŸi BaÅŸkanımız Sayın; Avukat Prof. Dr. Metin FeyzioÄŸlu’nun Açıklaması;
Sayın CumhurbaÅŸkanı’nın 13 Mart 2017 tarihinde basına yaptığı Türkiye Barolar BirliÄŸi ile ilgili gerçeklerle örtüşmeyen açıklamaları dehÅŸetle izledik.
Sayın CumhurbaÅŸkanı’nın yine aldatıldığını gördüğümüz için üzgünüz.
Öncelikle Hollanda’nın, Almanya’nın ve bazı Avrupa ülkelerinin Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti bakanlarına yönelik kısıtlamalarını kınıyoruz.
Türkiye Barolar Birliği ve baroların Avukatlık Kanunu uyarınca görevi Anayasa değişikliği paketini ve içerdiği tehlikeleri Cumhurbaşkanına, Bakanlar Kuruluna, milletvekillerine ve Türk Milletine anlatmaktır.
Şimdi Sayın Cumhurbaşkanına sözümüz var:
Siz, Bakanlar Kurulu ve Anayasaya rağmen fiilen başkanlığını yaptığınız iktidar partisi, en milli kaygılarla ve yürekten dile getirdiğimiz uyarılarımızı tartışmaya bile gerek görmediniz. Bu sebeple, Türkiye Barolar Birliği ve pek çok baromuz halkoylaması öncesinde en üst makamı, yani vatandaşlarımızı bilgilendirmek için kanuni görevlerini yerine getirmektedir.
BİZ HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNDEN YANA TARAFIZ
Siz, Sizden farklı olarak elbette tarafız. Siyasi partilerden yana değil tarafımız. Yargı bağımsızlığından, hukukun üstünlüğünden, bağımsız ve etkin savunmadan yana tarafız. Getirmek istediğiniz sistemde memleketin tüm hakim ve savcılarının bir siyasi parti genel başkanına ve onun vasıtasıyla kendisinin il ve ilçe başkanlarına bağımlı kılınmak istenmesinin karşısındayız.
Sayın CumhurbaÅŸkanı, bizi, Avrupa’da dolaÅŸarak Anayasayı anlatmakla suçladınız. Yurtdışında bu amaçla ve birkaç saatliÄŸine tek bulunduÄŸumuz tarih, 18 Åžubat 2017’dir. Anladığımız kadarıyla bu defa da tarih konusunda aldatılmışsınız. Aynı tarihte BaÅŸbakanınızın da Almanya’da “evet” mitingi yaptığı eminiz malumlarınızdır. Sayın BaÅŸbakana yönelik bir öfkenizi görmedik. Bizden sonra 1 Mart’ta Hollanda’da “evet” propagandası yapan İktidar Partisi Milletvekili Sayın Mustafa Köse’ye de bir söz söylediÄŸinizi duymadık. Demek ki tarafsızlık yemini etmiÅŸ ve Türk Milletinin tamamını temsil etmesi gereken Siz, halkoylamasında Milletimizin önüne konacak iki seçenekten “evet”i savunanları vatandaÅŸ, diÄŸerlerini terörist olarak görmektesiniz. 16 Nisan tarihi yaklaÅŸtıkça maalesef bu suçlamaların dozu artmış, akıl ve mantıkla izah edilebilirliÄŸi giderek kalmamıştır.
“MAALESEF YİNE ALDATILMIÅžSINIZ”
Türkiye’yi terörist unsurlarla dolaÅŸarak bir çalışma yaptığımızı da söylemiÅŸsiniz. Maalesef yine aldatılmışsınız. Türkiye’nin yetiÅŸmiÅŸ en vasıflı Anayasa hukukçularından biri olan ve bildiklerini Türk Milletiyle paylaÅŸtığı için üniversitesindeki görevine Sizi kızdırma korkusuyla son verilen Prof. Dr. Süheyl Batum mu terörist unsur? Yoksa hayatını Türk tarihi araÅŸtırmalarına adamış, Anadolu’da devletlerin nasıl yıkılıp kurulduÄŸunu ve Selçuklu ile Osmanlı tarihini en iyi bilen, maalesef bildiklerini Türk Milleti’yle paylaÅŸtığı için partisinden ihraç edilen Prof. Dr. Yusuf HalaçoÄŸlu mu?
Birlikte yol yürümekten onur duyduğumuz, Anayasa değişikliğinin tehlikelerini kendi şehirlerinde anlatmak için gece gündüz çalışan baro başkanlarımız ve on binlerce avukat meslektaşımız mı?
Evet – hayır seçenekleri arasında “hayır” seçeneÄŸini tercih edecek milyonlarca vatandaşımız terörü desteklemekle suçlanabilir mi?
Anayasanın Türkiye’ye maliyetini anlatmak üzere yola düşmüş Kardak kahramanları, kumpas maÄŸduru kahraman asker ve polislerimiz terör destekçisi olmakla suçlanabilir mi?
Elbette biz avukatların arasında da Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸine olumlu bakan meslektaÅŸlarımız da var. Biz bunlara saygı duyuyoruz. Onları vatan hainliÄŸiyle ya da terör örgütünün deÄŸirmenine su taşımakla suçlamayı aklımızın köşesinden bile geçirmeyiz. Üstelik biz sürecin başında 100 bin meslektaşımızın görüşünü alarak yola çıktık. Hep ÅŸunu söylüyoruz; halkoylamasında tercihi ne olursa olsun her vatandaşımız Türk Milleti’nin asli unsurudur.
CUMHURBAŞKANI TARAFSIZLIKLA TÜM MİLLETİ KUCAKLAMALIDIR
Şöyle bir cümle sarf ettiÄŸinizi duyduk; “Avukatların tamamı hayır mı diyor ki Türkiye Barolar BirliÄŸi Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸine hayır verilmesi gerektiÄŸini söylüyor?” KeÅŸke böyle demeseydiniz. Türk Milleti’nin yüzde ellisinden fazlası hayır dediÄŸi halde, Siz ettiÄŸiniz yemine ve Anayasa madde 103’e göre Türk Milleti’nin tamamını temsil etmeniz gerektiÄŸi halde Milletimizin yüzde elliden fazlasını nasıl dışlar, düşman ilan edersiniz. Gerçekten Sizin için üzgünüz.
ELBETTE Kİ GÖREVİMİZ ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ İLE İLGİLİ HALKI BİLGİLENDİRMEKTİR
Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi sürecinde Milletimizi biz bilgilendirmeyecektik de, Size göre bu görevi acaba hangi meslek örgütü veya sendika üstlenmeliydi? Elbette bu ülkede yaÅŸayan herkesin ve her meslek örgütü, sendika ve sivil toplum örgütünün görevidir Anayasa konusunda bilgilendirme yapmak. Ancak elini vicdanına koyan herkes bilir ki bu öncelikle Türkiye Barolar BirliÄŸi ve baroların görevidir. Yoksa Siz sadece futbolcular konuÅŸsun ve “evet” propagandası yapsın mı istiyorsunuz?
CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMI HERKESE AÇIK OLMALIDIR
Sayın CumhurbaÅŸkanı, demiÅŸsiniz ki; “Bundan sonra kapımız TBB BaÅŸkanı’na kapanmıştır.” Bizi sanırım Sizden ikbal bekleyen bazılarıyla karıştırdınız. Bugüne kadar Sizinle ve Sizden önceki cumhurbaÅŸkanlarıyla, Türk Milleti’nin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin en milli meseleleri dışında hiçbir görüşmemiz veya yazışmamız olmamıştır. Ayrıca bu cümleniz 16 Nisan’da geçmesini arzu ettiÄŸiniz Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi ile nasıl bir devlet yapısı hayal ettiÄŸinizin de üzücü bir ikrarıdır. Yani benden olana devletin kapısı açık, benim emrime girmeyene devletin kapısı kapalıdır demektesiniz.
DAHA ÖNCE UYARMIŞTIK, YİNE UYARIYORUZ
Peki hatırlayalım. Ne zaman, hangi durumlarda biz devletimizi yönetenleri yine en milli duygularla, en milli kaygılarla uyarmıştık?
Savcısı benim dediÄŸiniz kumpas davalarla Türk Silahlı Kuvvetleri’nin omurgasına balyoz indirilirken uyarmıştık.
Önceki Genel Kurmay Başkanı Sayın Başbuğ, devletin içine yerleştirilmiş bir çete tarafından tutuklamaya sevk edilirken uyarmıştık. O tarihte Başbakan olarak Size ve Sayın Cumhurbaşkanına yazmış olduğumuz açık mektup devletin arşivindedir. Bu çetenin hedefinde sırada siz varsınız demiştik.
2010 Anayasa değişikliği yazılırken bununla yargıyı belirli yapılara teslim ediyorsunuz diye uyarmıştık.
Habur’daki çadır tiyatrosu kurulduÄŸunda uyarmıştık.
21 Mart 2013’de bölücü terör örgütünün İmralı’daki mahkum reisinin yazdığı söylenen “barış mektubu” denilen yazının, aslında OrtadoÄŸu’da baÅŸlayacak savaÅŸların habercisi olduÄŸu konusunda uyarmıştık.
Sözde barış sürecinde devletimizin kandırıldığını, bazı şehirlerimizin bir büyük kalkışma için terör örgütü tarafından cephaneliğe çevrildiği konusunda uyarmıştık.
Bu uyarılarımız dinlenmediği için maalesef evlatlarımız şehit oldu. Uluslararası hukuk alanında Türkiye Cumhuriyeti itibar kaybetti. En haklı davamızı bile üst üste yaptığınız yanlışlar sebebiyle devletimiz yurtdışında savunamaz hale geldi.
Daha önceki her uyarımızın maalesef gerçekleştiği ve her aldatılmanızın ülkemizin büyük bedeller ödemesine neden olduğu gerçeğinin altını çizerek şimdi de uyarıyoruz.
TÜRKİYE’NİN ALTINA SAATLİ BOMBA YERLEÅžTİRİLMEK İSTENİYOR
16 Nisan 2017’de halkoylamasına sunulacak olan paketin iç katmanlarında CumhurbaÅŸkanına denetimsiz ve sınırsız bir güç verilmesinin çok ötesinde Türkiye’nin altına saatli bombalar yerleÅŸtirilmek isteniyor.
Küresel kuklacıların Sevr AntlaÅŸması’ndan beri Türkiye’ye dayatmaya çalıştığı ve İmralı’da ağırlaÅŸtırılmış müebbet hapis cezasını çekmekte olan bölücü örgüt liderinin teÅŸvik ettiÄŸi eyalet sistemi adı deÄŸiÅŸtirilerek CumhurbaÅŸkanının tek imzasıyla kurulabilir hale geliyor.
Türkiye’nin vatanı ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün korunması açısından hayati önem taşıyan Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Åžartı’na koyduÄŸumuz çekinceler de CumhurbaÅŸkanının tek imzasıyla kaldırılabilir oluyor. Bu, sonu felakete yol açacak yetkilerden haberiniz olduÄŸunu düşünmek dahi istemiyoruz. Peki iki sene sonra kimin cumhurbaÅŸkanı olacağını, ondan bir sonraki cumhurbaÅŸkanının kim olacağını bilebiliyor musunuz?
Size defalarca seslendik. Davet edin, Sizi aldatmak isteyen küresel kuklacıların oyununu yüzlerine vuralım ve birlikte bozalım dedik. Siz ise her milli davada Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yanında dimdik duran bizleri yine düşman ilan ettiniz. Biz de gerçekleri Türk Milletine anlatmak için yollara düştük.
Sayın Cumhurbaşkanı, mücadelemiz Türkiye içindir, Sizin torunlarınız da dahil gelecek nesillerimiz içindir.
Biz, bunun için konuÅŸmanızda bir tehdit olarak algıladığımız “Bedel ödeyeceksin” cümlesindeki her türlü bedeli Türk Milleti için ödemeye hazırız. Türk Milleti dışında hiç kimseye minnetimiz, hiçbir makam-mevki sahibinden bir ikbal beklentimiz yoktur. Tek borcumuz, Allah’a olan can borcumuzdur, vadesi geldiÄŸinde onu da verir alnımızın akıyla gideriz.
Avukat Prof. Dr. Metin FeyzioÄŸlu
Türkiye Barolar Birliği Başkanı