Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu hakkında AKP’li Yalova belediye meclis üyelerince yapılan suç duyurusu kelimenin tam anlamıyla haddini aşmaktır.
Türkiye Cumhuriyeti’ne çok partili hayatı getiren, demokrasiyi hakim kılan ve şu anda da çok sesliliğin, düşünce özgürlüğünün yılmaz savunucusu olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel başkanına ‘hakaret’ suçlamasında bulunulması kabul edilemez bir davranıştır. Demokrasi rejimi, yönetenlerin hesap verdiği, yönetmeye aday olanların ve yönetilenlerin de gerektiğinde hesap sorabildiği bir rejimdir. Pek tabii ki ana muhalefet partisi liderinin eleştiri hakkını kullanması da son derece olağandır.
Ancak sayın genel başkanımızın önce partimizin kurultayında, ardından da grup toplantısında anayasa maddelerini referans göstererek cumhurbaşkanının tarafsızlığıyla ilgili sarf ettiği sözler AKP yöneticilerini rahatsız etmiş olacak ki genel merkezin emriyle böyle bir girişimde bulunmuşlar. AKP’li meclis üyelerinin siyasi üslup konusundaki hassasiyetleri ve hukukun üstünlüğüne güvenme konusundaki girişimleri gerçekten gözümüzü yaşarttı.
Madem siyasi üslup konusunda bu kadar hassaslar; Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal Atatürk’e, ikinci cumhurbaşkanımız İsmet İnönü’ye her fırsatta hakaret eden tüm kişiler hakkında da kendilerini suç duyurusunda bulunmaya davet ediyoruz.
AKP’li meclis üyeleri madem bir ‘vatandaşlık görevi’ (!) yapmak istiyorlar. O zaman çok da uzağa gitmelerine gerek yok. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun danışmanı, partilerinin eski sözcüsü Hüseyin Çelik’in geçtiğimiz gün söylediği “PKK şehirlerde yapılanırken, devlet eli kolu bağlı bekledi” sözleri kendilerine açık bir ihbardır. Gitsinler o sözlerde bahsedilen ‘eli kolu bağlı bekleyen’, ‘beklenmesini emreden’, bu yüzden hemen her gün askerimizi, polisimizi katleden hain teröristlerin yapılanmasının önünü açanlar hakkında vatandaş olarak suç duyurusunda bulunsunlar.
Ya da 17-25 Aralık dosyalarında haklarında yolsuzluk ve rüşvet iddiası bulunan kendi bakanları hakkında suç duyurusunda bulunsunlar.
O da olmadı, kendi parti kurucularından Bülent Arınç’ın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek hakkındaki ‘parsel parsel sattı’ iddiaları hakkında suç duyurusunda bulunabilirler.
Ancak suç duyurusunda bulunacakları son adres Cumhuriyet Halk Partisi ve onun lideridir. Bülent Ecevit gibi, Erdal İnönü gibi bu ülkede siyasi üslup, efendilik, ağır başlılık konusunda örnek alınabilecek siyasetçilerin yönettiği CHP geleneğini ve onun şu andaki liderini siyasi üslup ve eleştiri dozu konusunda suçlamak kimsenin haddi değildir. Hele AKP’nin hiç haddi değildir.
Asıl ironik olan ise AKP’li meclis üyelerinin çirkin tavır, kötü sözden bahsederken partimizin genel başkanından ısrarla ‘şüpheli’ şeklinde bahsetmeleri ve çirkin bir üslup kullanmalarıdır. AKP’li meclis üyelerine tavsiyemiz adliye binası önlerinde şov yapmaları yerine asli görevleri olan Yalova’nın sorunlarıyla ilgilenmeleridir.
